İyi kararlar her zaman mantıklı olan değil aynı zamanda duygusal da olanlardır. Duygu ve mantığın sentezi bizi en iyi sonuca götürür. Genellikle karar verirken mantığı ön planda tutup duyguları karıştırmadan en sağlıklı kararları vermeye çalışırız. Halbuki bu mümkün değildir. Sıcak duygularınız olmadan tek başına soğuk mantığınızla bir karara ulaşmak öyle sanıldığı gibi ne doğru yoldur ne de kolaydır.
Amerikalı nörolog Antonio Damasio 1970’lerin sonunda çalışmaları sırasında bazı hastalarında gariplikler fark etmiştir. Beyinlerinin bir kısmı zarar gören hastalarının karar vermekte zorlandıklarını görmüştür. Beyin diğer işlevlerini yapmakta zorlanmıyordu fakat karar mekanizması en ufak ikilemlerde tökezliyordu. Örneğin Damasio bir hastasına sonraki randevuyu belirlemesi için epeyce zaman tanımış, hastası yarım saat uğraşmasına rağmen karar verememiş. Amerikalı doktor en sonunda bir sonraki randevu için ne zaman gelmesi gerektiğini hastasına kendisi söylemiş.
Tren Yolu İşçisi
Bir diğer örnek ise ilk ve en meşhur vaka, 1800’lerin ortalarında olmuştur. Phineas Gage, demir yolunda ustabaşıdır. Çalışma esnasında çelik bir çubuk kullanarak kayanın içindeki deliğe bir miktar patlayıcı madde yerleştiriyordu. İşlem esnasında aniden barut patladı ve çelik çubuk Phineas’ın çenesinden girip başının üstünden dışarı çıktı. Olayda Phineas ciddi şekilde yaralanmış, çelik çubuk beynine zarar vermiş fakat tüm bunlara rağmen hayatta kalabilmiştir. Kazanın öncesinde ciddi, çalışkan ve enerjik olan demir yolu ustası kaza sonrasında çocuksu, sorumsuz ve düşüncesiz biri olmuştur. Tam anlamıyla farklı birine dönüşmüştür. Plan yapma konusunda başarısızdı ve eylemleri kaprisli gözüküyordu. Geçirdiği kazada çelik çubuk beynine kalıcı bir hasar bırakmıştı, orbiofrontal korteksi ciddi anlamda zarar görmüştü.
Ventromedial prefrontal korteks :
Damasio, hastaların beyinlerindeki hasar gören bu kısmın duygu ve mantığın sentezi ‘nin yapıldığı yer olduğunu düşünmüştür. Ventromedial prefrontal korteks adı verilen bu bölge hipokampus ve amigdaladaki duygu merkezleriyle de bağlantı kurar. Bu bölge yalnızca bütün duyulardan gelen girdileri almakla kalmaz. Aynı zamanda plan yapar, duygusal tepkileri içeren fiziksel tepkileri ve çeşitli davranışları kontrol eder. Duygular genellikle bedene yansır bu yüzdende Damasio karar vermeyle ilgili bu açıklamasına ‘ bedensel işaretleyiciler hipotezi ‘ adını vermiştir. Ventromedial prefrontal korteksi hasar gören bu hastaların duyguya ilişkin davranışlarında bozuklukların olması hipoteze olumlu yönde destek vermiştir. Özellikle engellenme toleransı, kaygı ve huzursuzluk, davranışların kontrolü, karar verme, plan yapma ve sosyal uygunsuzluğa ilişkin ciddi sorunların nedeni kabul edilmiştir. Bu bozuklukların, duygusal düzenlemeler konusundaki başarısızlığın sonucunda ortaya çıktığı görülmektedir. Araştırmalar duygusal eylemler ile günlük faaliyetlerin arasında kuvvetli bir ilişki olduğu sonucuna varmıştır.
Ventromedial prefrontal korteksleri hastalık veya kaza sonuncunda zarar görmüş insanlar belirli durumları yargılayarak önemini anlayabilirler, ancak bu anlamlandırma sadece durumun teorik boyutunda kalır. Özellikle ahlaki değerlendirmeleri ve kişisel riskleri taşıyan kararları yönlendirmede beynin bu alanının rol oynadığı iddia edilmiştir. Günlük zararsız kararlar vermek mesela bir yöne yönelme, istediği yere hangi vasıtayla gideceğini düşünme gibi durumlar bu bölgeyi aktive etmemiştir fakat bir insanın hayatını kurtarma yada ölümüne karar verme gibi kişisel ve ahlaki boyutları olan kararları vermekte, normal insanların çekindikleri şeyleri yapmaktan kaçmamışlardır.
Başka bir örnek verilecek olursa prefrontal korteksleri hasarlı hastalara duyguları etkileyici resimler gösterildiğinde örneğin korkunç ölümler, kesilmiş cesetler yada başka kişileri dehşete düşürecek diğer şeyler onların kalp atış hızlarında ve hayati belirtilerinde bir farklılık göstermemiştir. Bu örneklerin de gösterdiği gibi özellikle duygu yönetiminden sorumlu olan ventromedial prefrontal korteks soğuk, duygulardan arınmış biri olmamızı engeller. Duyguların mantıkla buluşamaması en basit karar verme gereksinimimizi bile günlük hayatımızda büyük bir engele dönüştürebilir. Duygular karar verme yolunda yanlış adımlar attıran değil tersine doğru sonuca götürmekte büyük bir etkendir. Duygu ve mantığın sentezi böyle bir durumda en doğru seçenektir.
Add a Comment